-->
Bu manifestoyu tamamlarken, bir arkadaşım beni Manhattan’daki “Harlem Village Academies” adlı bir grup özel okulu ziyaret etmeye davet etti.
Harlem büyük bir yer, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çoğu kasabadan daha büyük. Bu kadar büyük bir nüfusa genelleme yapmak zor, ancak hanehalkı gelirleri bir mil ötedekinin yarısından bile az, işsizlik önemli ölçüde daha yüksek ve birçok kişi (topluluğun içinde ve dışında) umutsuzluğa kapılmış.
Bir milyon film, Doğu Harlem’deki bir okuldan ne bekleyeceğimiz konusunda bizi eğitti. Okulun, yetersiz finanse edilen, zar zor işleyen, kötü davranışların yaygın olduğu, güvenliğin şüpheli olduğu ve en önemlisi, çok az öğrenmenin gerçekleştiği bir işleme tesisi olması gerekiyor.
Eğitim sistemimizin geleceğini keşfetmek için gideceğiniz bir yer değil.
Nesiller boyunca toplumumuz, bu tür topluluklara “işte bazı öğretmenler (ama yeterli değil), işte biraz para (ama yeterli değil) ve işte beklentilerimiz (çok düşük)… elinizden gelenin en iyisini yapın” dedi. Bu planın işe yaramaması konusunda pek az kişi şaşırır.
Son on yıl boyunca, toplumumuzun internetin ve bağlantı ekonomisinin etkisiyle nasıl temelden değiştiğine dair bir düzineyi aşkın kitap yazdım. Çoğunlukla insanlara, temel gerçekler olarak kabul ettiğimiz şeylerin aslında oldukça yakın zamanda icat edildiğini ve çok daha uzun süre devam etmesinin pek olası olmadığını göstermeye çalıştım. Kitle pazarlamasının, kitle markalarının, kitle iletişiminin, yukarıdan aşağıya medyanın ve televizyon-endüstri kompleksinin, birçok kişinin beklediği geleceğimizin direkleri olmadığını savundum. Bunun farkına varmak, içindeyken genellikle zordur.
Bu manifestoda, tepeden inme, endüstrileşmiş okul sisteminin de aynı derecede(ve çok güzel sebeplerle) tehdit altında olduğunu savunacağım. Erişimin zorluğu ve kıtlığı, bağlantı ekonomisi tarafından yok edildi. Tam da aynı zamanda mezunlardan ihtiyaç duyduğumuz yetenek ve yaklaşımlar değişiyor.
İnternet bu değişikliklerin birçoğunun gerçekleşmesine olanak tanısa da, ziyaret ettiğim “Harlem Village Academy” okulunda çok fazla web görmeyeceksiniz ve bu manifestoda da çok fazla görmeyeceksiniz. HVA sadece insanlar hakkında ve onlara nasıl davranılması gerektiği hakkında. Öğrencileri işlemek için yukarıdan aşağıya endüstriyel bir yaklaşımı terk etmek ve çok insani, çok kişisel ve çok güçlü bir dizi araç kullanarak yeni bir liderler nesli üretmekle ilgilidir.
HVA’da Deborah Kenny ve ekibinin başardığı sonucu elde etmenin binlerce yolu vardır. Yöntem benim için önemli değil, sonuç önemli. O gün gördüğüm şey, dikkatlerini vermeyi seçen öğrencilerin koltuklarına doğru eğilmesiydi. Öğretmeyi isteyen öğrencilere öğretme ayrıcalığının tadını çıkaran, bu yüzden de katılmayı seçen öğretmenler gördüm.
En başarılı okulların iki avantajı vardır: bol miktarda para ve önceden seçilmiş, motive olmuş bir öğrenci kitlesi. HVA’nın öğrencilerini seçme hakkı olmadığını, onlara kura ile rastgele atanmış olduğunu belirtmek önemlidir. Ve HVA, tipik bir New York kamu okulundaki öğrenci başına düşen finansmandan daha azını alır. HVA işe yarar, çünkü en yetenekli öğretmenleri çekmeyi başardıkları bir iş yeri kültürü yaratmayı, sahiplenme, özgürlük ve sorumluluk kültürünü teşvik etmeyi ve ardından bu tutkuyu öğrencilere aralıksız olarak aktarmayı başardılar.
Maestro Ben Zander bir çocuğun müziği sevmeyi sahiden öğrendiğinde gerçekleşen dönüşüm üzerine konuşuyor. Bir yıl, iki yıl, hatta üç yıl boyunca çocuk
Maestro Ben Zander, bir çocuğun müziği gerçekten sevmeyi öğrendiğinde ne kadar dönüştüğünden bahseder. Bir yıl, iki yıl, hatta üç yıl boyunca çocuk аzimle ilerler. Her tele vurur, her notaya basar ve hepsine ter döker.
Sonra pes eder.
Birkaçı hariç. Tutkulu olanlar. Önemseyenler.
O çocuklar öne eğilip çalmaya başlıyorlar. Önemsiyor gibi çalıyorlar, çünkü önemsiyorlar. Ve öne eğildikçe, bağlandıkça, kendilerini piyano oturağından kaldırıyorlar, birden ,Ben’in deyimiyle, “tek kalçayla çalan” oluyorlar.
Bu çocuklar öne eğilir ve çalmaya başlarlar. Önemsedikleri için çalarlar, çünkü önemserler. Ve öne eğildikçe, bağlandıkça, Ben’in onlara dediği gibi, birdenbire “tek kalçayla çalan”lara dönüşürler.
Önemliymiş gibi çalarlar.
Üniversiteler, Deborah’ın okulundan mezun olan çocukları kapmak için yarışıyorlar ve hiç kuşkum yok ki HVA mezunlarının - öğrenmeyi ve vermeyi önemseyen “tek kalçayla çalan”ların - önderliğini ve katkısını yakında duyacağız. Çünkü bu önemli.
As I was finishing this manifesto, a friend invited me to visit the Harlem Village Academies, a network of charter schools in Manhattan.
Harlem is a big place, bigger than most towns in the United States. It’s difficult to generalize about a population this big, but household incomes are less than half of what they are just a mile away, unemployment is significantly higher and many (in and out of the community) have given up hope.
A million movies have trained us about what to expect from a school in East Harlem. The school is supposed to be an underfunded processing facility, barely functioning, with bad behavior, questionable security and most of all, very little learning.
Hardly the place you’d go to discover a future of our education system.
For generations, our society has said to communities like this one, “here are some teachers (but not enough) and here is some money (but not enough) and here are our expectations (very low)… go do your best.” Few people are surprised when this plan doesn’t work.
Over the last ten years, I’ve written more than a dozen books about how our society is being fundamentally changed by the impact of the internet and the connection economy. Mostly I’ve tried to point out to people that the very things we assumed to be baseline truths were in fact fairly recent inventions and unlikely to last much longer. I’ve argued that mass marketing, mass brands, mass communication, top-down media and the TV-industrial complex weren’t the pillars of our future that many were trained to expect. It’s often difficult to see that when you’re in the middle of it.
In this manifesto, I’m going to argue that top-down industrialized schooling is just as threatened, and for very good reasons. Scarcity of access is destroyed by the connection economy, at the very same time the skills and attitudes we need from our graduates are changing.
While the internet has allowed many of these changes to happen, you won’t see much of the web at the Harlem Village Academy school I visited, and not so much of it in this manifesto, either. The HVA is simply about people and the way they should be treated. It’s about abandoning a top-down industrial approach to processing students and embracing a very human, very personal and very powerful series of tools to produce a new generation of leaders.
There are literally thousands of ways to accomplish the result that Deborah Kenny and her team at HVA have accomplished. The method doesn’t matter to me, the outcome does. What I saw that day were students leaning forward in their seats, choosing to pay attention. I saw teachers engaged because they chose to as well, because they were thrilled at the privilege of teaching kids who wanted to be taught.
The two advantages most successful schools have are plenty of money and a pre-selected, motivated student body. It’s worth highlighting that the HVA doesn’t get to choose its students, they are randomly assigned by lottery. And the HVA receives less funding per student than the typical public school in New York. HVA works because they have figured out how to create a workplace culture that attracts the most talented teachers, fosters a culture of ownership, freedom and accountability, and then relentlessly transfers this passion to their students.
Maestro Ben Zander talks about the transformation that happens when a kid actually learns to love music. For one year, two years, even three years, the kid trudges along. He hits every pulse, pounds every note and sweats the whole thing out.
Then he quits.
Except a few. The few with passion. The few who care.
Those kids lean forward and begin to play. They play as if they care, because they do. And as they lean forward, as they connect, they lift themselves off the piano seat, suddenly becoming, as Ben calls them, one-buttock players.
Playing as if it matters.
Colleges are fighting to recruit the kids who graduate from Deborah’s school and I have no doubt that we’ll soon be hearing of the leadership and contribution of the HVA alumni — one-buttock players who care about learning and giving. Because it matters.